tom barrack'a göre türkiye olmasaydı gazze'de sükunet olmazdı

bahreyn'in manama kentinde düzenlenen uluslararası stratejik çalışmalar enstitüsü forumu, amerika'nın ankara büyükelçisi ve aynı zamanda suriye özel temsilcisi tom barrack'ın dikkat çekici sözlerine sahne oldu. barrack'ın ana vurgusu, gazze'de nihayet sağlanan ateşkesin perde arkasındaki en kilit aktörlerden biriydi: türkiye.

~~ateşkesin gizli kahramanı~~: tom barrack'a göre türkiye olmasaydı gazze'de sükunet olmazdı

diplomatın söylediği şey çok net ve altı çizilmesi gereken türden: türkiye devrede olmasaydı, gazze'de o sükunet asla sağlanamazdı. sadece bir diplomatik jest değildi bu; bizzat başkan trump'ın cumhurbaşkanı erdoğan'a tam dört kez teşekkür ettiğini söyleyerek, meselenin ciddiyetini ortaya koydu. bu, türkiye'nin bölgedeki ağırlığının tescili gibi bir şey.

peki, türkiye bu kadar kritik bir rolü nasıl üstlendi? barrack'a göre buradaki püf nokta, ankara'nın hamas ile kurduğu ilişki. biliyorsunuz, bazı batılı ülkelerin aksine türkiye, hamas'ı bir terör örgütü olarak nitelendirmiyor. işte bu durum, türkiye'ye, ateşkes görüşmelerinde tarafları "sonuna kadar" masada tutabilecek bir kapı araladı. katar ile birlikte türkiye'nin bu süreçte "müthiş bir iş" çıkardığını belirtmesi, bu iki ülkenin arabuluculuk kapasitesine önemli bir övgüydü. ✨

barrack, konuşmasında sadece gazze ile sınırlı kalmadı. bölgenin daha geniş bir vizyonuna değinirken, bence en çarpıcı yorumlarından birini yaptı: "osmanlı i̇mparatorluğu'nun yıkılışından beri batı'nın attığı her adım hataydı." 💡 bayraklar, dinler ve topluluklar üzerinden kurulan o sömürgeci yaklaşımların artık çöktüğünü, işe yaramadığını ifade etti. bu, abd'li üst düzey bir ismin ağzından çıkan, sarsıcı bir özeleştiri gibiydi.

barış çabalarının meyvesini vereceğine inanan barrack, türkiye ile i̇srail'in karşı karşıya gelmeyeceği ve hazar denizi'nden akdeniz'e uzanan geniş bir işbirliği alanının görüleceği yönündeki iyimserliğini de paylaştı. suriye özel temsilcisi olarak, şam yönetimi ile sdg (pkk/ypg'nin suriye kolu) arasındaki müzakerelerde de bir ortak noktaya "çok yaklaşıldığı" bilgisini verdi. yani hem bölgesel barışın kapıları aralanıyor hem de türkiye'nin kilit rolü, batılı diplomatlar tarafından dahi resmen kabul ediliyor.