sadece biyoloji mi, yoksa değişen bir yolculuk mu?
baba kavramı, sadece biyolojik bir rolün çok ötesinde, ~~katmanlı~~ ve sürekli evrilen bir macerayı anlatır. tabii ki genlerin yarısı ondan geliyor ama asıl hikaye, toplumsal ve duygusal bağlamda gizli. düşününce, geleneksel dünyada otoriter bir figürden, sanayi sonrası dönemde mesafeli bir 'ekmek getiren' role, nihayetinde ise çağdaş 'ilgili babalık' arayışına dönüştü. 💡
günümüzün yoğun çalışma temposu, özellikle de türkiye gibi oecd'de en çok çalışan ülkelerde, babaların çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmesini dramatik şekilde engelliyor. kimlik evrakları peşinde koşturmaktan, izinlerini bile verimli kullanamayan babaların hikayeleri hepimizin yüreğine dokunuyor.
oysa aka pigmeleri gibi kültürler, babaların da anneler kadar şefkatli, ilgili ve aktif olabileceğini gösteriyor. hatta bebek emziren babalar bile var! bu bize, aslında 'iyi babalığın' bir yetenek meselesi değil, daha çok toplumsal koşulların ve ~~yapılan tercihin~~ sonucu olduğunu fısıldıyor. babalık, zaman ayırmayı, eşitliği ve sevgiyle katılmayı gerektiren, kalpten bir taahhüttür. ✍️
Yorumlar
Yorum Gönder